26 Kasım 2015 Perşembe

Seslenen Kitap

Kitap kurtları fark etmişlerdir, akıllı telefonlara "Seslenen Kitap" diye bir uygulama yüklenebiliyor. Masaüstü versiyonu da var. Yazarı veya bir başkası tarafından seslendirilmiş kitapları ücreti karşılığında indirip istediğiniz zaman "dinleyerek" okuyabiliyorsunuz. Zamanla yarıştığını ve okumaya vakit ayıramadığını söyleyenler için bire bir. İstediğiniz yerde kulaklığınızı takıp, kaldığınız yerden devam edebilirsiniz kitabınıza. 

Merak edip hemen yükledim. Başlangıç olarak Küçük Prens ile bir meditasyon kaydı indirdim. Sabah yürüyüşlerim sırasında Küçük Prens'i tekrar dinledim ve çok keyif aldım. Okuyalı yıllar olmuştu. İçindeki mesajları bir de yetişkin kafasıyla dinleyeyim dedim. Çok iyi geldi. 

Her şey iyi hoş da, o logo hiç olmamış bence. Bir adamın kafası yerinde sonuna kadar açılmış bir ağız... Nedense bana itici geldi. Bir de bazı kitapların fiyatları epey yüksek. Kitap seslendirmek büyük bir emek tabii ki. Ama insanlar "O kadar para vereceğime basılı olanını alırım" diye düşünebilirler. Sosyal medyada buna benzer birkaç yorum okudum. Ücretsiz indirilebilenler kısmında şimdilik Forbes dergisinin sayıları ve bazı kitapların başlangıcı var. Amaç dinleyenleri kitaba alıştırıp devamını da indirmesini sağlamak. Akıllıca:) Umarım uygulama yaygınlaştıkça fiyatlar da düşer ve daha çok insan istediği kitabı "dinleyebilir."

Meraklıları için adresi vereyim: http://www.seslenenkitap.com  

25 Kasım 2015 Çarşamba

Kitabın Üç Hali

Maddenin üç hali gibi oldu bu benzetme. Artık kitapların da üç hali var. Basılı, elektronik ve mini. Mini kitap uygulamasının format haklarını Can Yayınları satın almış ve bence çok da iyi yapmış. E-kitaplara bir türlü ısınamayan ama tuğla gibi kitapları çantamda taşımaktan yorulan biri olarak çok sevindim. 

Mini kitabı elime alıp inceledim ve hiç de fena bulmadım. Bir kere gerçekten de "mini." Tek elle bile tutup okuyabileceğiniz boyutta. Kitaplar tam metin olarak yayınlandığı halde yazılar şaşırtıcı derecede okunaklı. (Hatta itiraf etmeliyim ki bazı kitapların normal baskılarından çok daha okunaklı.) Üstelik mini kitap çok da hafif. İşin sırrı, mini kitap için özel olarak üretilen bir kâğıttaymış meğer. Kitaplar, Avrupa’nın 150 yıllık matbaası Jongbloed BV tarafından Hollanda’da, bu baskılar için özel üretilen Indoprint kağıdı ile uluslararası patentli Minikitap formatında basılıp ciltleniyormuş. Mürekkep, sayfa ve cilt tekniği, bu küçücük kitabı mucizevi bir buluşmayla rahat okunur kılıyormuş. Sayfalar biraz ince ama başka türlü hafif olması beklenemezdi zaten. Kitabın büyük kardeşlerinden tek farkı yatay olarak okunması. Bunu garipseyenler olabilir ama alışması çok da zor olmasa gerek. 

Şimdilik Şeker Portakalı, Simyacı, Dava, İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar, 1984 ve Zorba gibi unutulmaz kitaplarla başlangıç yapmışlar. Bu format tutarsa, çok geçmeden birçok kitabın "mini" versiyonu çıkabilir. 

"E-kitap basılı kitapların tahtını sarsacak mı?" tartışmaları artık gündemden düşmeye başlarken, mini kitap çok güzel bir alternatif olacağa benziyor. 

Mini kitabı gözünde canlandıramayanlar için, yayınevinin tanıtım videosunu da ekliyorum. Keyifli okumalar...

24 Kasım 2015 Salı

Çizgi Roman Çevirmek

Harika çizgi romanları Türk okurlarla buluşturan JBC Yayıncılık'ın Harley Quinn Cilt 1 çevirimin yayınlaması üzerine, çizgi roman çevirisi hakkında yazmak istedim. 

Öncelikle bu sektördeki en iyi yayınevlerinden biriyle çalıştığım için çok şanslıyım. Çizgi roman çevirisine başlamam biraz da şans eseri oldu. Kitapeditörü sitesi için birkaç teknik çeviri ve redaksiyon yaptıktan sonra, "Çizgi roman çevirmek ister misiniz?" dediler ve yolum JBC ile kesişti. Bu arada kitap çevirilerim yoğun şekilde devam ediyordu ama insanın kendini farklı türler çevirerek geliştirmesi gerektiğine inandığım için kabul ettim. 

Çevirdiğim ilk çizgi roman Amerikan Vampiri Cilt 1 idi. Başlangıcı Scott Snyder ile yaptığım için şanslıydım. Scott'ın dilini ve yazım tarzını çok beğendim. Konu çok iyiydi, kurgu çok sağlamdı ve akışta hiçbir kopukluk yoktu.  

Peki Amerikan Vampiri ve sonrasında yaptığım çeviriler sırasında ne gibi zorluklarla karşılaştım? Hiçbir işin karşıdan göründüğü kadar kolay olmadığını bilsem de, en fazla 20 konuşma balonu bulunan bir sayfayı orijinaline sadık kalarak çevirmenin hiç de kolay olmadığını gördüm. Romanda yer ve kelime kısıtlaması yok ama çizgi roman çevirisinde buna dikkat etmek gerekiyor. Çeviri nispeten daha hızlı ilerlese de, paneller arasındaki geçişler ve zaman dilimleri farkına dikkat etmek şart. Çizgi romanlarda sık sık geriye dönüş tekniği kullanılıyor. Karakterler bir yandan diğerleriyle diyalog kurarken, diğer yandan iç konuşmaları devam ediyor.

Sonra yoğun bir argo ve günlük dil kullanımı söz konusu. Bazı kavramların Türkçe karşılığı yok. Bazı esprileri anlamanız için sıkı bir çizgi roman okuru olmanız, önceki sayıları okumanız ve bağlamı bilmeniz gerekiyor. Harley Quinn çevirisinde sık sık başıma geldi. Harley'nin ve diğer karakterlerin kullandığı dil, geçmiş sayılara gönderme yapan espriler oldukça zorlayıcıydı. Metni titizlikle kontrol eden çeviri editörüm İlke Keskin'e, yayın yönetmenimiz Ertan Ergil'e ve tüm ekibe tekrar teşekkürler. Güzel işler mutlaka sıkı bir ekip çalışması sonunda ortaya çıkıyor. 

Harley meraklılarının bu kitabı heyecanla beklediklerini biliyorum. Umarım beğenirsiniz. Keyifli okumalar...

23 Kasım 2015 Pazartesi

Çevirmenlerin Kitap Satış Siteleriyle İmtihanı

Görsel: www.nadirkitaplar.net

Kitap satış siteleri artık hayatımızın bir parçası haline geldi. Güzel bir kitapçıda içinize kitap kokusunu çeke çeke vakit geçirmenin yerini tutmasa da, büyük bir kolaylık. Özellikle de bulamadığınız kitapları temin etme açısından iyi bir alternatif. Çoğu zaman etiket fiyatı üzerinden indirim de yapıyorlar. Yani okurlar açısından her şey güllük gülistanlık. Yazarlar ve yayınevleri de daha çok kişiye ulaşabildikleri için mutludurlar sanırım. Peki ya çevirmenler? 

"Yine mi şikâyet?" dediğinizi duyar gibiyim. Hayır, bu şikâyet değil, tespit. Bir kitabın tanıtım künyesinde yazarın ve editörün adı, sayfa sayısı, ebatları, kâğıt kalitesi gibi bilgilerin yer alıp da çevirmen adının yazılmaması bence çok büyük bir eksiklik. Öncelikle emeğe saygısızlık. Üstelik bir kitabın birden çok baskısı ve çevirmeni olabilir. Okurun özellikle okumak istediği bir çevirmen olabilir. Bu yüzden bu bilgi çok önemli. Bu konu uzun süredir gündemde aslında. Son zamanlarda ilerleme kaydedilmişti ama kitap TÜYAP'tan önce yayınlanan tanıtımlarda, birçok kitabın çevirmen adını göremedim.

Hem ben hem de başka çevirmen arkadaşlarım bu sıkıntıyı birkaç kez yaşadık. Yayıneviyle görüştüğümüzde kitap künyesinin çevirmen adıyla birlikte teslim edildiği söylendi her seferinde. O zaman kitap satış siteleri neden es geçiyordu bu bilgiyi? Neden bir tanesi yazarken diğer yazmıyordu?

Bu konuda çok titiz olan siteler de var, uyarılara rağmen umursamaz olanlar da. Çoğu kitap satış sitesinin şablon yazılımlar kullandığını ve bu yazılımlarda çevirmen adı ekleyebilecekleri bir modül bulunmadığını duydum. Öyle bile olsa, yazılımlar ihtiyaca göre güncellenebilir. Bu devirde çevirmen adı eklememenin bahanesi teknik bir yetersizlik olmamalı.

Dediğim gibi, sorun eski ama hâlâ devam ettiğini gördüğüm için iki satır yazmak istedim. Kitap satış sitelerini bu konuda daha titiz davranmaya davet ediyorum...

3 Kasım 2015 Salı

Çeviri Kitabı Çıktı


Bu kısa tanıtım yazısında, beni çok mutlu eden bir gelişmeyi paylaşmak istedim sizlerle. Sevgili Senem Kobya'nın önderliğinde derlenen Çeviri Kitabı hem basıldı, hem de internet üzerinden, http://www.cevirikitabi.com adresinde yayınlandı. 

Adım pek çok değerli çevirmenle ve akademisyenle birlikte anıldığı için onur duydum. Yazıların her biri özenle kaleme alınmış. Herkes mesleğine ve sektöre objektif bir şekilde bakıp kendi deneyimlerini aktarmış. Özellikle de bu mesleğe yeni adım atanlar için bir başucu kitabı niteliğinde. İlgileniyorsanız açınız, okuyunuz. 

Başta yayın koordinatörü Senem Kobya ve editör Funda Karabacak olmak üzere, emeği geçen herkese tekrar teşekkür ederim. Emeğinize sağlık.

Senem Hanım ayrıca kitaba yazılarıyla katkıda bulunan tüm çevirmenler adına, Çanakkale Ulupınar Hatıra Ormanı'na 1 adet fidan bağışlamış. İşte çeviri böyle güzelliklere de vesile oluyor...