28 Ağustos 2014 Perşembe

Çevirmenliğin 10 Püf Noktası

Bu aralar o kadar çok "Yazarlığa Giden 10 Yol", "Yazar Olmanın 10 Püf Noktası" tarzında başlıklar görüyorum ki, benim de aklımda kendi listemi yapmak geldi. Yoksa yazarlık ve çevirmenliğin 10 maddeye indirgenemeyecek meslekler olduğunun farkındayım. Eminim sizin de kendi 10 maddelik listeniz vardır. Katkıda bulunursanız çok sevinirim...

1. Zaman yönetimi her şeydir. 
Bu teknik çeviri için de geçerli, kitap çevirisi için de. Her gün (Hafta sonları dinlenebilenleri şanslı sayıyorum) düzenli olarak o işin başına oturmazsanız metin size küser. Bazen nadiren sözlüğe bakarsınız, bazen de tek bir kelime için saatlerinizi harcarsınız. Karşınıza ne çıkacağını hiç bilemediğiniz için, her gün belli bir sayfa / karakter çevirmek en iyisidir. Çeviri yapmak son gece sabahlayarak final sınavına çalışmaya hiç benzemez, aman dikkat!

2. Akıl akıldan üstündür.
Eminim çok iyi bir çevirmensinizdir. 50 tane kitap çevirmiş de olabilirsiniz. Ama inanın bana, sizin dahi bilmediğiniz şeyler olabilir. Özellikle de dile yeni eklenen, gençler tarafından kullanılan terimlerde çuvallama olasılığınız yüksektir. Bu yüzden sosyal medyadaki çevirmen guplarını takip etmenizi ve üye olmanızı öneririm. Tabii doğru grubu bulana kadar epey vakit kaybedebilirsiniz. Bazı üyeler yardımlaşmak yerine çemkirmeyi tercih edebilirler. Kimseyle polemiğe girmeyin. Kendi kendinize gülümseyin, deriiiin bir nefes alın ve o arkadaşı / abiyi / ablayı egosuyla baş başa bırakın. Sizinle aynı frekansta olan insanlar bulduysanız, seviyeli tartışmaların tadına doyum olmaz. Bir sürü de yeni şey öğrenirsiniz. Bu arada, çevirmenin en büyük yardımcısı ve en büyük tuzağı internettir. Molayı abartmayın:)

3. Mümkün olduğunca çok çeviri kitap okuyun.
Hatta kitabın orijinalini de bulun ve o şekilde okuyun mümkünse. Bu sayede çok şey öğrenebilirsiniz. Tabii neleri yapmamanız gerektiğini de görmüş olursunuz...

4. Çevirdiğiniz kitapları herkesin okumasını beklemeyin.
Eğer kitap çevirmeniyseniz, çeviri yapmaya başladığınızda herkes bir heves "Ay çıkınca mutlaka haber ver, hemen okuyayım" der. Bu genelde hep lafta kalır. Ayrıca çevirdiğiniz türler insanların ilgi alanına girmeyebilir. Üzülmeyin, kırılmayın. O kitapları mutlaka okuyan birileri var. 

5. Müzik candır. 
Ben çalışırken genelde sessizliği tercih ediyorum. Ama arada müzik eşliğinde çalışıyorum. Kendimi çoğu zaman şarkı sözlerine kaptırdığım için klasik veya enstrümantal müzik dinliyorum. Sizin de mutlaka sevdiğiniz bir tür vardır.

6. Piyasayı takip edin.
Yani çıkan kitapları, yayınevlerini, işleri takip edin. Severek okuduğunuz kitapların çevirmenlerine bir iki satır güzel bir şeyler yazıverin de, sevinsin garipler:)

7. Karşılığını bulmak için saatlerinizi verdiğiniz terimleri mutlaka bir kenara not edin. Böylece bunlara tekrar rastladığınızda vakit kaybetmezsiniz. Hatta üşenmezseniz kendinize ait bir word / excel sözlüğü hazırlayın. İnanılmaz faydasını göreceksiniz. 

8. Arkadaşınız / eşiniz dostunuz çevirmen diye ona fazla yüklenmeyin.
Acıyın ona. Kendisinin bütün işleri süreli. Bu istekler genelde vaktin kısıtlı olduğu zamanlarda gelir zaten. "Vaktim yok, çok sıkışığım" derse gönül koymayın. 

9. Dosyalarınızı sürekli yedekleyin. 
Ne olacağı hiç belli olmaz. Saçınızı başınızı yolmak istemiyorsanız, üzerinde çalıştığınız dosyayı flash belleğe de kaydedin. Hatta kendinize mail atın! 

10. Sözleşmesiz çalışmayın.
Söylememe gerek yok sanırım ama, siz yine de tedbirli olun.