3 Ocak 2014 Cuma

Teknik Çevirmenler Kitap Çevirmenlerine Karşı (Mı?)

Bir sektöre yeni girdiğinizde, kıdemli meslektaşlarınız sırtınızı sıvazlayıp size başarılar dilemekte bir sakınca görmezler. Fakat birkaç iş yapıp palazlanmaya başladığınızda, hele sektörle ilgili eleştirilerinizi dile getirdiğinizde, kafanıza sopayı yersiniz. Aslında bu ciddiye alındığınızın göstergesidir.

Benim de başıma aynısı geldi. Bir önceki yazımda, isim vermeden çeviri hatalarıyla dolu bir kitaptan bahsetmiştim. Bu yazımı facebook'ta üye olduğum bir çevirmenler grubunda yayınlama gafletinde bulundum. Teknik çevirmen bir hanım vermiş veriştirmiş. Vay efendim, ben böyle bir eleştiri yapacak eğitimi almış mıyım? Ben hiç mi hata yapmıyormuşum? Madem öyle, herkes benden ders alsaymış... Başka bir meslektaşım ise tespitlerimi çok beğendiğini yazmış. Aynı yazı ve birbiriyle taban tabana zıt iki farklı yorum...

Olumsuz yorum yapan hanımefendinin profiline bir bakayım dedim. Kendisi medikal çevirmenlik yapan yeminli bir tercüman ve eczacı. Yaşı benden epey büyük. Kendisi çevirinin oldukça teknik bir alanında uzmanlaşmış. Kitap çevirisi veya edebi çeviriyle uğraşmıyor. Fakat buna rağmen, başka bir kitap çevirmenini eleştirmeme tahammül edemeyip bana saldırıyor. Belki de kendime güvenmem onu rahatsız ediyor. Hadsiz olduğumu düşünüyor.

Sonra olumlu yorumu yazan meslektaşımın profiline baktım ve kitap çevirmeni olduğunu gördüm. Aynı alanda çalıştığımız için, bu yorum benim için kıymetliydi.

Acaba dedim, çevirmenler arasında da teknik / edebi kutuplaşması mı var? Yoksa insanın olduğu her yerde olduğu gibi, bu sektörde de kavga ve gürültü eksik olmuyor mu? Eleştiri burada da mı yasak? Umarım böyle bir ayrım yoktur. Çünkü çevirinin her türlüsü çok emek istiyor. Hepimizin hedefi temiz ve anlaşılır metinler üretmek iken, inatçı keçiler gibi birbirimizle itişmenin bir anlamı yok. Ancak isim vermeden eleştiri yapma hakkını da kimse kimsenin elinden alamaz. 

"Aramıza hoşgeldin," dediğinizi duyar gibiyim. Fakat yine de seviniyorum. Çünkü insanın sürekli olumlu yorum alması mümkün değil. Bu vesileyle bu büyüğüme, blogumun okunma istatistiklerine katkıda bulunduğu için teşekkürlerimi sunarım. İletişim yöntemi olarak "saldırıyı" seçtiği sürece de, tüm haksız temenni ve görüşlerinin de bir gün kendisine bir ayna misali geri döneceğini belirtmek isterim...


NOT: Özel yazışmamızın ardından eleştiride bulunan meslektaşım özür diledi ve olay tatlıya bağlandı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder